Sevgili Beyazıt Öztürk’ün aşağıda linkini verdiğim videoda anlattığı anekdot ile dikkat çektiği “Yapamazsın!” topluluğu, benim kariyerimde “Ne Gerek Var?” lobisi olarak 25 yıl boyunca faaliyet gösterdi. 🙂
📌 Kariyerimin başında çalıştığım devlet kurumundan bir başkasına sadece kendimi geliştirmek istediğim bir alanda projeleri var diye geçmek istediğimde; “Maaşı da aynıymış. Günde 2 saat fazladan yol gideceksin. Ne gerek var?” dediler.
📌 O projede geçirdiğim 3 yılın ardından gösterdiğim performans ve edindiğim tecrübeye istinaden uluslararası özel bir firmada ve bir başka şehirde yöneticilik pozisyonu teklif edildiğinde; “Özel sektöre güven olmaz. Burada garanti işin var. Hem başka şehire taşınıp düzenini de bozmaya değmez. Ne gerek var?” dediler.
📌 O proje tamamlanıp da yurt dışında başka bir projenin başına geçmem teklif edildiğinde “Yurtdışında, hele Ortadoğu coğrafyasında çalışmak çok zordur. Mesele kazandığın para ise buranın standartlarına göre zaten çok kazanıyorsun. Ne gerek var?” dediler.
📌 Milyonlarca dolarlık bir satınalma ile şirket bünyesine dahil edilen yeni bir organizasyonun birleşme ve entegrasyonu projesinde görev almak için rotasyon talebinde bulunduğumda; “Süreç çok belirsiz ve zorlu. Çok çalışır, çok yorulursun. Hem bu konuda tecrüben de yok. Ne gerek var?” dediler.
📌 “Artık bu coğrafyada misyonumu tamamladım. Ülkeme dönüp orada devam etmek istiyorum” dediğimde; “Burada çok para kazanıyorsun. Hem önün de açık burada. Ülkene dönersen bunları kaybedersin. Ne gerek var?” dediler.
📌 Çeşitli ülke ve pozisyonlarda geçirilen yaklaşık 11 yılın ardından bir başka sektöre ve firmaya geçmek istediğimde; “Artık global olarak gözün kapalı hareket edebildiğin bir organizasyonda çalışıyorsun. Şimdi başka sektörün, başka bir firmanın bilinmezliği ile uğraşmak çok zor ve yorucu gelir. Ne gerek var?” dediler.
📌 Devlet, kurumsal ve uluslararası firmalarda geçen 20+ yılın ardından bir aile şirketinin kurumsallaşma çalışmalarının bir parçası olma fırsatı çıktığında; “Patron şirketi farklı olur. Yapamazsın, alışamazsın. Risk almaya değer mi? Ne gerek var?” dediler.
Bu lobiyi görmezden gelerek tamamladığım 26 yıl elde edilmiş bir çok başarı, yüksek bir tatmin duygusu ve hayatımın her alanına etki eden ve iz bırakan deneyimler bıraktı. Her biri olumlu olmasa dahi bu deneyimler ilerlemem için bana fırsat, dayanıklılık ve azim verdiler. 😎
Şimdi aynı lobi üst düzey yöneticilik kariyerimi ortada görünür bir sebep yokken sonlandırmama ve çalışma hayatımı daha çok okuyabileceğim, daha çok yazabileceğim, daha fazla öğrenebileceğim/paylaşabileceğim/öğretebileceğim bir düzene çevirmeye çalışmama hayret ediyor ve “Ne gerek var?” diyor.
Sizce bu lobiye kulak vermeli miyim? 🤔